Adım Adım Biyogirişimcilik:

Biyoteknoloji Girişimci ve Yatırımcılarına Yol Haritası

 

Adım Adım Biyogirişimcilik: Biyoteknoloji Girişimci ve Yatırımcılarına Yol Haritası başlıklı kitap bu alanda ilk olma özelliğini taşıyor. Kitabın oluşturulması süreci yine ülkemizdeki bir ilk ile başlıyor. Gebze Teknik Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü’nün kuruluşundan itibaren biyoteknoloji lisansüstü programları müfredatında zorunlu olan biyogirişimcilik ders havuzu bulunmaktadır. Gerek teknoloji transferi ve ticarileşme dersini veren GTÜ Biyoteknoloji Enstitü Müdürü Prof. Dr. Işıl KURNAZ’ın, gerek Biyogirişimcilik dersinin hazırlıkları ve verilmesi konusunda, uzun yıllar ilaç sektöründe üst düzey yöneticilik yapan ve ardından Genomedis Biyoteknoloji şirketinin kurucusu Dr. Sevgi SALMAN ÜNVER’in değerli katkıları olmuştur. Bu derslerin içeriği hazırlanırken, hızla gelişen bu alanda önemli bir kaynak kitap eksikliği olduğu görülmüştür

ABA (Akademik Bilimsel Araştırmalar) Yayınevi
ADIM ADIM BİYOGİRİŞİMCİLİK:
BİYOTEKNOLOJİ GİRİŞİMCİ VE YATIRIMCILARINA YOL HARİTASI
Editör: Sevgi Salman Ünver, Işıl Aksan Kurnaz
Misafir Yazar: Sevgi Salman Ünver, Işıl Aksan Kurnaz, Oya Arı Uyar,
Elif Damla Arısan, Selin Arslanhan, Ayfer Berkkam, Sertaç Doğanay, Ebru Elmas Gürses,
E. Mümtaz Hacıpaşaoğlu, Başak Kandemir, Ramazan Karaduman, Gamze Sart,
Melis Savaşan Söğüt, Murat Tortopoğlu, Erman Turan, Ayhan Üstün, Namık Yener
Grafik Uygulama: Okay Kılınçarslan
© 2019 Sevgi Salman Ünver, Işıl Aksan Kurnaz
© 2019 Aba Organizasyon Eğitim Danışmanlık Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’ye aittir.
Tüm hakları saklıdır



Biyoteknoloji Çağına Hoş Geldiniz!

BİYOTEKNOLOJİ ÇAĞINA HOŞ GELDİNİZ!

Dr. Sevgi Salman Ünver, Prof. Dr. Işıl Aksan Kurnaz

Google e-kitap, tıklayınız: Biyoteknoloji Çağına Hoşgeldiniz, Dr. Sevgi Salman Ünver, Prof. Dr. Işıl Aksan Kurnaz, Aba Yayın, Aralık 2020, 250 sf Google e-Book

   Tüm dünya odağını SARS-CoV-2 virüsünün genetik yapısına, mutasyon eğilimine, antikor oluşumuna, PCR tanı testlerine, ilaç ve aşı çalışmalarına çevirdiği ve biyoteknolojik kavramların ve süreçlerin hayatımıza yoğun olarak girdiği bu dönemde, biyoteknolojinin geçmişi, günümüzdeki durumu, ve gelecekteki yerini, herkesin keyifle okuyabileceği şekilde bir kitaba dönüştürmek istedik.

 Aslında pandemi sürecinin öncesinde de biyoteknoloji çağının hızla gelmekte olduğu görülmekteydi.  Elon Musk’ın kurmuş olduğu NeuraLink, pandemiden çok önce kurulmuş bir biyogirişim olup beyin-makine arayüzleri ve beyin implantları üzerindeki çalışmaları ile gündemdeydi.  Google ise önce Calico sonra da yeniden yapılandırdığı Alphabet araştırma kurumu olan Verily Yaşam Bilimleri ile biyoteknoloji alanına girmiş, özellikle yapay zeka ile ilaç tasarımı gibi sağlık alanında pek çok çalışma başlatmıştı.  Son yıllarda bilim ve teknoloji alanındaki bu tür gelişmeler bilgi temelli üretkenliği hızlandırdığı gibi, yaşam bilimleri, özellikle hastalık teşhis ve tedavisine yönelik çözümler, sürdürülebilirlikle ilişkili olarak akıllı tarım çözümleri, alternatif gıda kaynakları gibi çok farklı yelpazede kaşırımıza biyoteknoloji çıkmaktadır. 

 Biyoteknoloji Çağına Hoşgeldiniz! isimli kitabında işte tüm bu konuları, sıkıcı olmayan bir dille sizlere aktarmaya ve gelecekte bu alanda neler bekleyebileceğimizi tartışmaya çalıştık.  Kitabımızı oluşturan yedi bölümün ilkinde ‘yaşamın dili biyolojiyi’ anlamaya ve teknoloji ile buluştuğu yerde yarattığı biyoteknolojik dönüşümün gücünü ve etkisini yorumlamaya yönelik temel bilgileri paylaştık. Son dönemde sıklıkla duyulan genom, proteom gibi “omik” teknolojiler, PCR, kişiye özgü tıp gibi kavramları tanıtmaya ve hepimizin gündemini meşgul eden COVID-19 tanı sistemleri, ilaç ve aşı süreçlerini kısaca tanıtmaya gayret ettik.  Biyolojik ilaçlar, aşılar, gen tedavileri, kök hücre ve doku mühendisliği gibi sağlıkta çığır açan konular anlaşılır bir dil ile aktarılmaya çalışıldı. Özellikle aşı ve ilaç geliştirme süreçleri korona virüs pandemisi için yapılan çalışmaların örnekleri ile zenginleştirilen ‘Bilgi Küpü’ leri olarak vermeye gayret ettik. Bu bilgiler ile ‘aşı ne zaman çıkacak?’; ‘aşı geliştirmek niye bu kadar uzun sürdü, niye hala aşı çıkmadı?’; ‘aşı çıkması için neler gerekiyor?’ gibi sorularınıza yanıt vermeye gayret ettik. Moleküler Biyoloji ve Genetik alanındaki en önemli gelişmelerden olan ‘Gen düzeltme, gen ameliyatı- CRISPR teknolojisini özetlediğimiz diğer ‘Bilgi Küpü’müzle de sizlere gelecekte karşılaşabileceğimiz yenilikçi çözümlerinin sınırlarının ne denli genişleyebileceği konusunda bir vizyon vermeyi amaçladık. Gelecek dönemin önemli konularında biri de ‘kişiye özgü yaklaşım’ı da içeren ‘Sağlıkta 4K’ kavramı ile tanışacağımız bu bölümü sağlıkta önümüzdeki 30 yılın en kritik uygulamaları olamaya aday teknolojileri özetlediğimiz ‘Bilgi Küpü’ ile tamamladık.  Son 10 yıldır hayatımıza girmiş olan ve biyoteknolojinin geleceği açısından büyük öneme sahio sentetik biyoloji kavramını tanıttık.

   Bunların yanısıra, özellikle nüfusun gittikçe artttığı ve kaynakların git gide azaldığı dünyamızda sürdürülebilir bir hayat için biyoteknolojinin neler katabileceğini aktarmaya çalıştık; doğaya ve canlıya uyumlu yapılardan bahsettik. Konuk yazarlarımız Dr. Öğr. Üyesi Bahar Yıldız Kutman ve Doç. Dr. Berat Haznedaroğlu ile birlikte sürdürülebilir ve akıllı tarım, sürdürülebilir gıda olarak mikroyosunlar, endüstriyel ve bitkisel biyoteknoloji kavramlarını ve bu alanlardaki güncel gelişmeleri ele aldık.  Biyokalkınma ve biyoekonomi kavramlarının önümüzdeki yıllarda ülkelerin en önemli stratejik konularından olacağını öngörüyoruz. Bu nedenle kitabımızda, biyoekonomiyi doğanın sunduğu değerler kavramı çerçevesinde ele aldık. Biyoekonomi açısından önemli ürün ve çözümleri derlemeye çalıştığımız ‘Bilgi Küpü’ olarak konuyu anlaşılır hale getirmeye gayret ettik.

 Tüm bu sektörler, yoğun Ar-Ge gerektiren süreçlerdir.  Bu nedenle de tüm dünyada biyoteknolojinin itici gücünün biyogirişimler olduğu bilinmektedir.  Bu kapsamda, 2019 yılında yayınladığımız Adım Adım Biyogirişimcilik isimli kitapta daha da ayrıntılı olarak açıkladığımız ve biyoteknoloji sektörünün tüm dünyada itici gücü olan biyogirişimcilik kavramına vurgu yaptık.  Bu kapsamda, biyoteknolojinin dinamikleri ve biyoteknolojide yenilik üretmek için temel olan ‘biyogirişimcilik’ kavramından bahsederken, aynı zamanda da biyoteknolojide üretken bir ekosistem oluşturmanın yöntemlerinden söz ettik.  Kitabımızın son bölümünde konuk yazarımız Doç. Dr. Gamze Sart ile birlikte biyoteknoloji çağının öne çıkacak mesleklerini, kariyer seçimleriini, biyoteknoloji ve biyoekonomi çerçevesindeki muhtemel senaryoları, hayaller, umutlar ve gerçekler perspektifisinden değerlendirdik.

 Özetle, biyoteknoloji sağlıktan tarıma, endüstriden çevreye birçok alanda yenilik üreten bir lokomotif konumunda.  Aslında rekombinant protein üretim teknolojileri olarak baktığımızda geçmişi 1980’lere dayanan bir teknoloji olmakla birlikte, günümüzde yarattığı biyodönüşümü anlamak, gelecekte evrileceği noktaları önceden görerek hazırlık yapabilmek için çok önemli.  Bu biyodönüşümün, sürdürülebilir bir yaşam ve doğaya uyumlu üretim için bir tercih değil bir zorunluluk olduğu döneme girmekteyiz. Biyoteknolojinin yaratacağı değişimleri anlamaya, yorumlamaya ve bu dönüşümün bir parçası olarak geleceğe hazırlanmaya fayda sağlamayı amaçladığımız kitabızın bu süreçte hızlandırıcı olmasını yürekten dileriz.